23 Ocak 2014 Perşembe

Güneşin Öldüğü Yer


Koşuyorum güneşin batmakta olduğu yere.Öyle bir yer ki orası güneş orada batarsa bir daha doğmayacak.Ölümünü kızıl bir çığlıkla duyuracak dünyaya ve ben bundan zevk alacağım.

Karaktersiz olduğumu mu söyleyeceksiniz? Ne isterseniz söyleyin,umurumda değilsiniz.Çünkü siz umursanma sınırlarım içine giremezsiniz.Sizin karaktersizliğiniz yüzünden öldürürken ben güneşi bana tek bir kelime dahi edemezsiniz.Hepiniz bir hiçsiniz,uzay boşluğundaki boşluksunuz.

Ben size anlatayım mı güneşin nerede öldüğünü?

Güneş açlıktan kuruyan çocukların bedeninde öldü,siz birbiriniz hakkında konuşurken.Güneş savaşlarda öldü,milyarlarca acılı çığlığın birbirine karıştığı o cehennemin ta kendisinde.Güneşi yokluğunuzla boğdunuz,şimdi bana varlığınızı kanıtlamaya çalışmayın,beni kandıramazsınız.

Ve ben kusacağım birazdan,deniz aşırı kusacağım,bütün dünyaya kusacağım çünkü midem o kadarını kaldırmıyor artık.

Okyanusa atlayacağım bir gece vakti ve derinlere doğru yüzeceğim özgür bir balık gibi.Huzur ve sessizlik isteyen her kurbanınız gibi.Karanlıkların dibinde serin sulara dalacağım ve sizden en uzak olan yere,okyanusun dibine gideceğim.Ve ne göreceğim biliyor musunuz,aptal pisliklerinizi,sizin iğrenç çöplerinizi,atıklarınızı ve hüzünlü balıkları.

Bir ormana dalacağım bir gece vakti,belki ağlayacak kuytu bir köşe bulurum diye,yaralı ve ümitsiz her kurbanınız gibi.Ağaçların dalları yüzüme çizik atarken umursamadan koşacağım ormanın kalbine doğru,olabilecek en kuytu ve en insansız yere.Ve ne göreceğim biliyor musunuz,aptal endüstrinizi.Kalpsiz ölüm makinelerinizi,yaşamı küçümseyen bencil zehirlerinizi ve mazlum hayvanları.

Gökyüzüne uçacağım bir gece vakti,belki yok olurum diye,kalbinden bıçaklanmış ve alacağı nefesi alamamış her kurbanınız gibi.Bulutları geçip gökyüzünün en tepesine uçacağım,atmosferde bir köşede yanabileceğim bir yere.Ve ne göreceğim biliyor musunuz,siyah bir ölümfer,korozif bir sis ve zehirlenmiş şirin kuşlar.

Nereye kaçabilirim ki,yargılıyorsunuz beni güneşin ölmekte oluşuna sevinmem ile?

Üzerinde ümidin parladığı o koca siyah göz bebeklerinin ümidinin boşa çıktığını görmüşüm ben,bana ne masal anlatıyorsunuz?

Susmayacak mısınız?

Siz güneşin batışında histerik kahkahalar atın durun,ben güneşle birlikte acı çığlıklar atmaya gidiyorum.

D.M

Nejat İşler'e





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder