23 Mayıs 2013 Perşembe

Sonsuz Bunaltı

''Bakma bana öyle!''.Dizlerini göğsüne çekmiş,cenin pozisyonunda oturuyordu salondaki kanepenin üstünde.Yalnızlık mı fazla geliyordu,ateşli nöbet mi geçiriyordu bilinmez ama alnında boncuk boncuk terler birikmişti.Karşısında oturuyordu o,ellerini bağlamış,müthiş bir ciddiyetle,dik bakışlarıyla delip geçiyordu kendisini.''Senin gözlerin,gözlerin nasıl böyle,içinde okyanusları,ormanları ve evreni görebiliyorum.''.Cevap alamıyordu,aldığı tek şey bıçak gibi bakışlar ve sessizlikti.''Git buradan!Yalnızlığım yeter bana!Hem niye yetmeyecekmiş ki,çayımı demler resim çizerim,içinde senin olmadığın mavi bir resim!Kırmızı girdin hayatıma,siyaha boyadın ve gidiyorsun!Lanet olsun sana çık kafamdan!''.Gözlerinde birikmişti yaşlar ve şimdi sessizce süzülüyorlardı.Duvarlar ileri geri gitmeye,avize sallanmaya başlamıştı,kitaplar düşüyordu raflardan,bardaklar masadan atlıyordu.''BAKMA!BAKMA DEDİM SANA!''.Dinletemedi kendini,hiç dinletememişti zaten,''Git buradan,öldürdüğün yeter beni,bir de eziyet etme!''.Kalktı,oturduğu sandalyeye bir tekme savurdu,sandalye devrildi,salonun ortasında yıkık dökük eşyalarla kaldı.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder