8 Şubat 2013 Cuma

Soğuk Sanayi Şehiri

''Ala gitme,dur!''
Dönüp hiç bir şeyin seni durduramayacağını anlatan o kayıtsız ifadeni takındın
Ve gittin
Hep böyleydi zaten
Sen gidicisin,ben bekleyeceğim
Tabiatımız böyle,kadere kızmak lazım
Ama gitme be!
Şu kasvetli,kahverengi havada bile beraber olalım
Hastalıklı ruh halini yaşayalım
Beraber ona da varım
İnsanda saklanmış bütün güzel olmayan,hastalıklı,öteki duyguları da yaşarım korkmadan beraberken
Topraklı ayakkabıları da giyerim
Bilirsin şekil değil derdim
Gel ölümü bekleyelim yaklaşan yağmurun altında
Soğuk Sanayi Robot Şehiri'nin ortasından geçen metroyu izleyelim
Egzoz dumanı ciğerlerimize dolarken
Bir kere daha küfür etmek isteyen ciğerlerimi
Bininci kez zehirleyeyim
Gel kaybedelim bizde
Soğuk Sanayi Şehiri'nin cinayetine kurban gidip
Faili meçhul mezarlıklardan birine girelim
Bir daha anılmamak üzere
Beton yığınları ruhumuzu zehirlerken
Tutunamayıp düşelim karanlığa
Kimden korkun
Karanlığında bizden çekeceği var belki
Belki karanlığın en dibinde,parlak isyan ateşini yakıp
Önümüze gelen her şeyi yıkacağız
Ruhlarımız için çok geç olsa da
Bedenlerimizi kurtaracağız
Elimde kılıcım dayanabildiğim kadar dayanacağım sana söz veriyorum
Elbet kaybedeceğiz
Ama Soğuk Sanayi Şehiri'nin kirli kaldırımlarına renk katarız gitmeden
Histerik kahkahalarla bütün kılıçlardan sert vururuz asfaltına
Gel artık
Tek başıma kayboluyorum
Sensiz yapamıyorum







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder