İşte tam olarak böyle hissediyordu.
Çok rüzgar vardı,hava buz gibiydi.Vücudunun uçlarında kalan uzuvların hepsi soğuktan hissizleşmeye başlamıştı,hani çok üşüyünce bir yanma olur ya öyle hissediyordu.Rüzgar gözlerini sulandırmıştı tam göremiyordu,kulağında ise rüzgarın uğultusu vardı.Kimsenin ilgilenmediği ağaçlık bir alandaydı,her tarafı ot bürümüştü,geçmişte buranın çim ekili bir alan olduğu belliydi.Gecenin geç saatleriydi,çatısı olmayan,duvarları ise yıkılıp dökülmüş ortalama yarım metre kadar kalmış beş metrekarelik bir alanın ortasında bir taşın üstüne oturmuştu.Biraz kafası güzeldi,rüzgar ondan önce davranmadan sigarasını içmeye çalışıyordu.
İleride ağaçların arasında bir karartı gördü.’’ Kim ki bu saatte? ‘’ Bir süre sonra bu karartının bir bayan olduğunu fark etti.’’ Hiç mi korkmuyor? ‘’ Bayan geldi ve hiçbir şey söylemeden az ilerisindeki taşa oturdu.Kocaman gözleri vardı ve beyaza yakın renkte açık saçları vardı.Çok güzel olduğu söylenemezdi ama bir cazibesi vardı.Dayanamadı ve konuştu
- İyi akşamlar
- Size de iyi akşamlar
Olgun bir sesi vardı
- Burada ne yapıyorsunuz?
- Siz ne yapıyorsunuz?
Hehe,fırsat ona geçmişti,hafiften kafası iyiydi,çok yoğun duygular içindeydi,estetik laflarla duygularını anlatıp bayanı etkileyecekti
- Yalnızlığımla dertleşiyorum
- Bana pek yalnızmışsınız gibi gelmedi
Ne demeye çalışıyordu bu kadın?
- Ben varım ya,anlamadın mı?
Neydi bu ani samimiyet?
- Tamam da siz yokken yalnız başıma oturuyordum
- Hayır ben hep vardım,sadece az önce yanına geldim
Taşak mı geçiyordu?
- Tanımadın di mi beni?
- Hayır tanımadım
- Kim olduğumu söylersem hiçbir artistliği kalmaz zaten,kendin bul
Kim olabilirdi ki bu kadın,hiç mi hiç hatırlamıyordu
- Sizi nereden tanımam gerekiyor
- Geceleri düşün,son sigaranı içip yatağa yatıyorsun ya,o anları düşün
Yattığı zaman ne oluyordu ki? Yatağını açar,sırtüstü yatar,gözlerini kapatır ve düşünürdü.
Ne düşünürdü? Mutlu olmayı düşünürdü,bir gün kaygısızca birinin dizine yatmayı düşünürdü,sevmeyi düşünürdü,onu sevecek birini düşünürdü.
- Güzel yaklaştın ama bir şeyi unutma sadece geceleri değil,bütün gün seninleyim
Hassiktir,düşüncelerini de görüyordu;kimdi,neydi bu kadın?
Bütün gün onunla olan, evet bu oydu.Hayallerindeki kadın.Günlük yaşamında her hareketini görse ne tepki vereceğini düşündüğü ideal kadın.Sevdiği kadın.Yalnızlığının eseri.Bilincinin kendisi.
- Hahahahahahahahaha,sen nasıl geldin lan buraya,bende diyorum kim bu,söylesene baştan
- Şaşırmamış gibi yapma zırtapoz,düşüncelerini görebiliyorum bana oynamana gerek yok.
- Tamam şaşırdım ama o kadar da şaşırmadım,bir gün konuşacağımızı biliyordum
Ne anlama geliyordu peki burada olması,onunla mutlu bir hayata başlayabilecek miydi yoksa başka bir anlamı mı vardı?
Kadının yüzü düştü,mutsuz gözüküyordu.
- Olmaz mı yani,basıp gidemez miyiz buralardan,öyleyse niye geldin?
- Bana ulaşamazsın,keşke gidebilsek ama ben gerçek değilim ki
Gerçek neydi ki? Bir şeyin var olması için var olması yetmiyor muydu? Madem üzerine oturduğu gerçek taş zihninde gerçek olamayabiliyordu,zihninde oluşan bu kadın niye gerçek olamıyordu.Kesinlikle olabilmeliydi,bir yanlışlık vardı.
- Seni seviyorum
- Biliyorum,bende seni seviyorum
- Gidelim o zaman,kim engelleyebilir bizi?
- Gidebiliriz ama bunun bir dönüşü olmaz.
- Olmasın,üşüyorum ve bok gibi hissediyorum,niye geri dönmek isteyeyim
Kadın cevap vermedi,yere bakıyordu,gözünden yaşlar akmaya başladı.Hava nedense ısınmaya başlamıştı,aslında o çok iyi biliyordu neden ısındığını ve kadının niye ağladığını,sadece kendine itiraf etmiyordu.
- Niye ağlıyorsun?
- Biliyorsun,hoşuma gitmiyor işte,seni çok seviyorum.
- Beraber olmayacak mıyız sonuçta
- Evet olacağız
- O zaman üzülecek bir şey yok,kalk hadi zamanı gelmişti,gidelim
Kadın ayağa kalktı,yanına yaklaştı eğildi ve öptü.Gözlerinden akan yaşlar yüzüne damlamıştı.Elinden tuttu ve kaldırdı
- Gidelim sevgilim.
Ağaçların arasında kayboldular.